Aciz Balıkçı Derin Dalgalarda Boğulurken Denizkızına Kavuşuyor


Kelimelerle boğuştuğum bir gün daha.

Nasıl başlayacağınızı bilmediğiniz bir yazı yazdınız mı hiç? Defalarca silip, yeni kelimeler yazdınız mı?

Evet ben yazdım. Kelimeler beynimde asılı kaldı. Yazamaz oldum, beyin fonksiyonlarım dondu. 

Sanırım havadan olmalı. Karanlık hava yüzünden olmalı, aciz kişiliğimin içindeki sesler susmaz oluyor. Hastalığımdan mı bilmemem ama sürekli boş boş bakıyorum. Boş ve donuk bakan gözlerim bir anda kendini anının içinde buluyor. Veyahut bir hayalde.
Düşüncelerim beynimi hatta iliklerimi ele geçirdiğinde bile ele geçirdiğinde yavaşça gözlerim kapanıyor. İşte o zaman; kasvetli, zemheri havada, karanlıkla buluşuyor zihnim. 
Bir sonsuz olmayan sonsuzlukta, kendimi keşfedilmemiş küçük bir yıldız olarak buluyorum. Öylesine küçüğüm ki beni dünyadan bakan aciz bir balıkçı göremiyor.

Soğuk dondurucu havada o aciz balıkçı uzaya çıkmayı hayal ediyor. Çürük et kokulu uzayda kendini galaksilerin içinde hayal ediyor. Belki de solucan deliğini bulmak istiyor. Böylece geçmişe gidip hatalarını düzelteceğini umuyor. 

Ne kadar da aciz ve aptal değil mi?

Belki yeni bir gezegen bulunmadı, yeni ırklar keşfedilmedi. Ancak bir yerlerde umut var. O insan, düzeltiyorum 'aciz balıkçı' bir umut ışığı arıyor. Yeni bir gezegende, solucan deliğinde, sonsuz olmayan aşkında ve minik bir kaset çalar da vardır umut ışığı...

Hırçın dalgalar aciz balıkçının minik teknesine vurduğunda kendine geliyor. Gerçekle hayali ayırt etmesi zamanını alıyor. Bir umutla eline kürekleri alıyor ve dalgaları aşmaya çalışıyor. Dalgalar gemisine dolmaya başladığında içindeki umut ışığı yavaşça umut ışığı yavaşça sönüyor. Küçük yüreği dudaklarında atıyor. Göz yaşları onu ele geçiriyor. Su dolmakta olan teknesine o da yardım ediyor. Tuzlu göz yaşlarını suya ekliyor ve ekliyor.

Sona yaklaştığını anladığında bir dalga ona son darbeyi vuruyor ve aciz balıkçının minik teknesi suya gömülüyor.

Karanlık derin Atlas Okyanus'un da minik teknesi parçalara ayrılırken ölmemek için çırpınıyor. Çırpınıyor lakin yapamıyor. Başaramıyor. Birinin ona yardım etmesi için yalvarıyor.

İçindeki acınası umudu halen görebiliyor musunuz? Çırpınıyor. Minik kalbi hızla atıyor ve aciz balıkçı iliklerinde ölüm korkusunu hissediyor 

Ve masmavi gözlerini dünyaya kapamaya başlıyor. 

Denizkızı suda boğuşan adamı görüyor. Onun için ağlıyor, yas tutuyor. Aciz balıkçının gözleri kapanırken gördüğü denizkızıyla gülümsüyor. 

Umudu oradaydı. Parlak sarı saçları, pembe bikinisi ve mavi kuyruğuyla ona elini sallıyordu. Aciz balıkçıyı yavaşça kavrıyor ve okyanusun delin sularına çekiyor. Onu öpüyor ardından onu incitmeden nazikçe boğuyor.

Aciz balıkçı bir deniz adamına dönüşürken, denizkızı mutlulukla gülümsüyor. Artık derin sularında yalnız değildi. Onu seven masmavi gözlü, güzel yürekli bir balıkçı vardı.

Sonsuz olmayan sonsuzlukta sonsuza kadar mutlu yaşıyorlar.

"Unutmayın dostlarım her son aciz ruhumuz için yeni bir başlangıçtır."



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

aykırı düzen

O ÖLDÜ MELENYA, İNTİHAR ETTİ

K I R I K K A L P