Kayıtlar

Nisan, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kutup Yıldızı.

Resim
“Bak bak!”  Çocuksu tavrıyla eliyle gökyüzünü işaret etti. Karanlık ortamı aydınlatan yıldızların gökyüzünde asılı kalışına baktım.  “İki yıldız kaydı!” dedi heyecanla ellerini çırparak. Yüzümde oluşan gülümsemeyle “Gördüm.” dedim. Gülümsedi ve oturduğu yerden kalktı. Ne yaptığını anlamaya çalıştım bir süre. Hemen sonrasında kumların üzerinde koştu ve iskelenin en ucuna ulaştı. Arkasından sessizce onu takip ettim.  Usulca eliyle en tepeye ulaşmaya çalıştı. Bu haline kıkırdadım. Küçük bir kız çocuğu gibi yıldızlara ulaşmaya çalışıyordu.  “Sanki her geçen gün daha da yaklaşıyorum yıldızlara.” dedi ve bana döndü. Yüzünde o çok sevdiğim minik gülümsemesi vardı. Artık yıldızlara ulaşmak için çabalamıyordu.  “Boyun uzuyor. Ondandır.” dedim oldukça ciddi şekilde. Gözlerini devirdi. Bir süre beni izledi ve sonrasında kafasını salladı. Görünüşe göre bana hak vermişti. Arkasını tekrar döndü ve denizi önüne aldı. Biraz uzandı. Belki biraz daha uzanmayı denedi. Ama sonuç y

BİR YERDE YENİDEN GÖRÜŞEBİLİRİZ

Resim
Yolu bulmaya çalıştığım her seferinde etrafı deliler ile çevrili bir çıkmaz sokağa varıyorum. Seni ararken, gözlerim gecenin karanlığında dolaşırken, ellerimi kirli duvarlara sürterek yürüyorum. Sesini duyuyorum. Bir şeyler hakkımda konuşuyorsun. ‘Kurşunlar’ diyorsun. Anlam veremiyorum. Önce biraz garipsiyorum ama hemen sonrasında anlıyorum. Ölü kedilerle konuşuyorsun.  ‘Kurşunlar.’ diyorsun.  “Sizde kurşun var mı?” diye soruyorsun. Bir süre ağlama sesini işitiyorum.  “Korkuyorum.” diyorsun.  Ağlamayı kes diyorum içimden. Ağlama seni lanet olası. Ağlaman hoşuma gitmiyor. İç çekişlerinden nefret ediyorum. Sonrasında bir kere daha kendimi suçluyorum. Seni bu hale getirenin ben olduğumu biliyorum. Bu öylesine canımı yakıyor ki.  Sonra bende ağlıyorum kör karanlıkta. Duvara tutunarak yere oturuyorum. Düşünüyorum.  “Kurşunlar beynimi delip geçtiğinde acıtır mı?” diyorsun. O an anlıyorum neden kurşun dediğini. Kendini öldürmek istiyorsun. Zaten bana hep ölümd

K I R I K K A L P

Resim
Kalbimin bir köşesinden bir ses geldi. Buzdan kalbimin kırılma sesi. Darbe aldım, hiç beklemediğim bir anda hiç beklemediğim bir kişiden. Uzun yıllar sonra belki de hayatımda ilk defa mutlu hissetmişken şimdi yine aynı konuma döndüm. Gözlerim başka bir yere kitlendi ve oraya duygusuzca bakıyor. Beyaz bir duvara, mavi gökyüzüne bazen de öğretmenimizin ak düşmüş saçlarına.  Kalbim her zaman kırıktı benim. Her zaman başkaları tarafından kırılmış, onarılmadan çöpe atılmıştı kırık camlar. Bense kalbimi buz tutturmuştum. Şimdi o buzlar yeniden çatlıyor ve çatladıkça kalbime daha çok batıyorlar.  İlk defa korkuyorum. Aptal bir duygu beni korkutuyor. Kendime itiraf edemediğim gerçekleri başkasından duymak beni deli ediyor. Nefes alamıyorum, ellerim titriyor, gözlerim kararıyor. Geçmişe kayıyor gözlerim. Ya yeniden incinirsem?  Ah doğru, az önce kalbim kırılmıştı değil mi? Neden incineceğimi düşünüyorsam?